Turner Malikhanesi-Northampton

Jason kahkaha içinde biraz da şaşkınlıkla cevap verdi:
"Çarpmak mı?".Boş elini kendine çevirdi:"Beni mi?".Tekrar kahkaya boğuldu.Ardından şöyle bir salona bakındı.Uygun bir köşe aradı.Gözünü kıstı komik bir şekilde.`Hmm!Şu koltuk!` diye mırıldandı.Koltuğa gülümseyerek giderken Nora'nın sorusunu cevapladı:
"Bütün zamanım senin tatlım!"....

O sırada Marissa salona girdi.Jason sıcak bir şekilde selam verdi güzel cadıya:
"Hayır tatlım!Söyle.."

"Bütün zamanım senin tatlım!"....
O sırada merdivenden Rose indi.
-"Bölmüyorum değil mi?"dedi yanlarına oturup.Nora onun hala yukarıda olduğuna şaşırmıştı
"Sen Aaronla bir yere gitmeyecek miydin?Gittin sanmıştım.Yukarıda yoktun ve..."sustu."Yok tabii ki bölmüyorsun"dedi gereksiz yere konuştuğunu düşünüp direk soruya cevap verirken. "Buradaysan,katılabilirsin bize"

Jason gülümseyerek koltuklardan birini işaret etti:
"Gel o zaman!Biraz dedişkodu yaparız..."

Jason kaşlarını çattı.Komik bir şekilde alınmış gibi yapmaya çalıştı yine..
"Merak değil bir kere!".Alınmış gibi yaparak koltuğuna oturdu.Kadehinden bir yudum aldı.....

Rose'un katılması daha hoş olduğunu düşündü.Eğleniyor gibi görünüyordu.

"Nasıl Keirayla aranız?Sabah güzel gibiydi"dedi gülümseyerek,istem dışı da olsa onları gördüğünü farkettirerek.

Jason eşşekten düşmüşe dönmüştü.Tam kadehini yudumluyordu ki püskürttü ve viskinin çoğu halıya sıçradı.Jason kaşlarını çatarak Nora'ya baktı:
"Sen!Sen!Neden bahsediyorsun...".
Kızarmışmıydı acaba....
Yok hayır ama o asla kızarmazdı.....
Lakin terliyordu işte.İlk defa utanmıştı...
Nora'ya bakamadı bir süre.O,o anı görmemeliydi Nora.Birden aklına geldi tekrar.Ne de güzel kokuyordu Keira.Ne kadar yumuşaktı teni....

Kuzenini sıkmıştı ama utandığını görmek hoşuna gitmişti
İnsan olduğunun bir göstergesiydi
Rose'a döndü sonra "Senin hayatında hiç biri yok mu Rose?Zeki ve güzel bir başkansın ne de olsa"Gülümsedi.Mutlaka biri vardı.
Tek amacı konu açmaktı oysaki,karşısındakileri bu kadar rahatsız edeceğini düşünmemişti.

Jason o zamana dönmüştü tekrar.Keira'yı tekrar hissediyordu sanki.Acaba bir daha olabilirmiydi.Bir kez daha Keira kabul edermiydi.Karşı çıkmazmıydı...
Tam o bunları düşünürken Nora olmadık bir soru sordu Rose'a.Nora'ya kızdı bir an.Ama düşününce hak verdi.Rose çok güzeldi ve iyi huyluydu da.Dikkatle Rose'dan gelecek cevabı beklemeye koyuldu...
Rose'u bu soru üzmüş gibiydi.Rose'un rol yaparak gülümsemeye çalıştığını farketti Jason.Güzel cadı zorlukla `Hayır!` diyebildi.Jason hiç birşey söylemedi.Sessizlik çöküyordu salona....

-"Ben yalnızlığı severim.Dostlarım varsa yanımda gerisine gerek duymam zaten"
Kırdığı bir pot olduğunu anladı.Rose gülümsese bile gözleri hüzün içerisindeydi.Sanki öyle derine gömülmüştü ki bu,Nora'nın merakı bile yetmedi onu oradan çıkarmaya.Rose'un sesi buruktu.Susmaya karar verdi.O nefret ettiği çok ama boş konuşan insanlardan olmamak için.
Çok gürültülüydü salon...Sessizliğin uğultusuna boğulmuştu...

Jason birden irkildi.Gülümsedi:
"Aa şey.Biz Keira ile şey yaptık.Şeyy....Her neyse işte.Ben bi bakanlığa uğradım sonra..Geldiğimde yoktu..".Sonra telaşlanmışcasına saate baktı:
"Ya geç oluyo ama...."

Aaron büyük malikanenin önünde belirdi. Her yerde Rose'u aramıştı. İş yerinde yoktu, Keira'yla birlikte kaldığını söylediği için onun evine de baktı ama orası da boştu. Son olarak aklına Jason Turner'ın malikanesi geldi ve oraya cisimlendi. Gerçekten ihtişamlı bir yerdi burası yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledi ve karanlık girişte kapıyı çalan Keira'yla karşılaştı.

Jason kapı çalar çalmaz irkildi heyecanla kapıya koştu.bir çırpıda aralayıverdi kapıyı.Kapıda Keira vardı.Tebessüm etti bir süre.Ve bir de yabancı vardı.Yavaşca selam verdi Keira'yı içeri alırken:
"Kimi aramıştınız...Gelmezmiydiniz?"