-Karanlık Masa-

Kaç gündür güzelim evine ayak basamadığını düşündükçe içi acıyordu Matsow'un. Gecelerdir St Mungo daki odasında uyumak zorunda kalıyordu. İşler çok olduğundan ya da hastane personelinin ona ihtiyacı olduğundan da değildi bu gereklilik; Alwen ısrarla eve gitmemesini söylüyordu. Fakat sebebini söyleme nezaketine katlanmıyordu da.

Kendini Üç Süpürge'nin önünde buldu. Herhalde cisimlenerek gelmişti, ya çok dalgındı ya da uykulu. Birşeyler içse belki kendine gelebilirdi.

Pub'ın kapısını açıp içeriye girdi. Daha ilk adımını atarken eliyle barmenden bir viski istedi. Acaba evinde onu ne gibi bir tehlike bekliyordu? Yastığını çok özlemişti. Bazen aklından uçuç tozunu kullanarak eve bir uğrayıp, yastığını ve sevdiği birkaç eşyasını daha alıp geri dönmek geçiyordu ama bu biraz pervasızca olabilirdi. Bunları düşünürken bir masaya oturdu ve onun oturmasıyla beraber içkisi de önüne kondu. Viskiden bir yudum aldı. hayli sertti, bir an gözleri parladı ve bir oh çekerek arkasına yaslandı.

Ve tam bu anda karşısında ki sandalye de bir kadının oturmakta olduğunu gördü. Kadın şaşkın gözlerle ona bakıyordu. Matsow da aynı durumda olsa o da böyle şaşırırdı heralde; farkında olmadan kadının tek başına oturduğu masaya gelip oturmuştu.

"Şey" diye geveledi. Sonra durumun komikliğine güldü. "Özür dilerim, sizi farketmemişim- yani şey tabi sizi farketmemek kabalığı- neyse işte, sorun bende. Rahatsız ettim kusura bakmayın"

Kalkmak için yeltendi.

''Hayır , sorun değil sizin içinde bir sorun yoksa bana eşlik edebilirsiniz ''

Matsow biraz şaşırmış olsa da kadının davetini kabul etmemek için bir sebep göremedi. Gülümseyerek yeniden arkasına yaslandı. Viskiden bir yudum daha aldı. Daha sonra kadın kendini tanıttı.

"Ben Matsow Rukavin" dedi gülümseyerek. "St Mungo Başşifacısı, memnun oldum Bayan Black"

Kadının sert bakışlarının hayli etkili olduğu kesindi. Matsow meraklı ve ilgili bakışlarla karşılık verdi onlara. Viski başını döndürmeye başlamıştı ama şimdi biraz daha kendine gelmişti artık.

"Viski güzelmiş" dedi muhabbet açma çabasıyla. "Üç Süpürge her zaman iyidir zaten. Ama biraz yanlızlık ve sessizlik istiyorsanız size Domuz Kafası'nı tavsiye ederdim." Viskiden koca bir yudum daha aldı. Hala imeraklı bakışlarla kadını süzüyordu.

''Evet bencede ama canım buraya gelmek istedi , anlık karar işte''

Matsow güldü. "Katılıyorum" dedi, başını sallayarak. "Bende en son ofisimde oturduğumu hatırlıyorum, sonra kendimi burada buldum. Tabi benimki uykusuzluktan başka birşey değil sanırım."

Elini yine viski bardağına atınca boşalmış olduğunu farketti. Bir tane daha istedi, bünyesinin kaldırabileceğini umuyordu çünkü içki baya iyi gelmişti. O sırada kadının, kendi bardağının kenarlarında dolaşan ellerine gözü takıldı. Kayıtsız bir zerafetle bardağının kenarında dolaşan parmağında ki oje siyah renkteydi.

"Güzel renk" dedi bşıyla kadının elini işaret ederken, halsizce gülümsedi.

Matsow da kadına aynı duygularını iletti o giderken. Kendisi biraz daha oturmak istiyordu. Ama birşey içmek istemiyordu. Bunun yerine cebinden bir muggle purosu çıkardı ve asaıyla onu yaktı. Arkasına yaslanıp, bacaklarını sandalyenin üzerine uzatarak biraz gözlerini dinlendirdi.

Fakat bir saat kadar sonra daha fazla oturması için bir sebep kalmayınca, kendine tamamiyle gelmiş bir halde pubtan ayrıldı. Hesabı ödemek istediyse de üzerinde para olmadığını farketti. Ama neyse ki Bayan Black hesabı ödemişti. Kapının önüne çıkıp, St Mungo'ya cisimlendi.

Üç Süpürgeye Matsow danönce ulaşan Elros, içeri girmekte tereddüt etti, tanınabilirdi.Karanlık birköşe bulup sindi, ve ikiliyi biraz izledi, fakat aradığıı bulamamış olmanın siniriyle tam gidiordu ki, gözü son bir kez Méll e takıldı ve gülümsedi:''Hiç değişmeyeceksin Méll...''Ardından kayda değer bir şey bulamadığından hızlı adımlarla köşeyi dönüp gözden kayboldu...