Ender Bulunan Kitaplar

tarafından **D'lena N. Lixielnn** Çarş. Tem. 02, 2008 3:36 pm

D'lena son zamanlarda kendisini eşya toplamaya yöneltmişti. Hogwarts müdiresi olarak seçildiği zaman büyük bir şok yaşamıştı. Hala da kendini toparlayamamıştı. İçinde korku vardı ama bu korkuyu yeneceğini biliyordu. Eşyları toplarken eksik bir şey olduğunu fark ediyor ama ne oldğunu bulamıyordu. En sonunda bunun kitap olduğunu düşünmüştü. Bir de kuralları hazırlaması gerekiyordu. Kitaplara bakmak üzere Flourish & Blotts'a gitmişti. Yolda yürürken hava ona bunaltıcı gelmişti. Belki de kalabalık olduğu içindi. Kalabalığı pek sevmezdi. Bunun okul açılana kadar geçemsini istiyordu. Saçları gözlerine düşerken elleriyle geri itiyordu onları. Flourish & Blotts'un önüne gelmişti. Kapıyı açıp içeri girdi. Etrafa bakınıyordu. Aslında Alwen Crook bir görüşme ayarlamıştı. Görüşme konusunun ne olduğunu bilmediği için meraklıydı. Cevap olarak mistik büyü ve tarihteki değişimler rafının orada olacağını söylemişti. Dediği raflara doğru ilerlerken kitaplara bakmaktaydı. Bir çok kitap. Kitapları severdi D'lena. İnsanlara ihanet etmeyen tek şeyin onlar olduğuna inanırdı. Vampir tarihi ve tarihteki vampirsel olasılıkların olduğu bir kitap aramaktaydı. Son zamanlarda kafasını çok kurcalıyordu bu konu. Kitaplara bakarken bir kitap üzerinde durdu eli. Aradığı kitaplardan birisi buydu. Raftan yavaşa çekmiş ve arka kapağındaki yazıları okumaya başlamıştı. Bu kitabı alabilirdi. Kitabı yandaki masanın üzerine koydu. Daha bakmaya devam ettiği için dükkan sahibi ses etmezdi. Öğrenciliğinde de böyle yapardı. Dükkanda saatler geçirirdi ama kendisine yarayacak olanları seçerek alırdı. Her önüne gelen şeyi almazdı. Kapının her açılışında kapıya doğru yönlendirmişti gözlerini. Daha sorna kitaplara dönmüştü. İkinci aradığı kitabı da bulmuştu. Daha da bakacaktı. Eğer şimdi alamayacak gibi olursa da parça parça alacaktı. Kitaplara bakarken aklına Hogwarts gelmişti. Kısıtlı Bölüm'de çoğunlukla bulunuyordu bu kitaplar. Arada bir oradan da kitap almışlığı olmuştu. Zor olduğunu hatırlıyordu. Öğretmenlerine çok yalvarmıştı. En sonunda da Sihir Tarihi profesörü izin vermişti. Anıları hatırlarken hafifçe gülümsemişti ve kitaplara daha da bir sevgiyle bakmıştı...

tarafından **Alwen Crook** Çarş. Tem. 02, 2008 3:52 pm

Diagon Yolu her zamanki gibi çok kalabalıktı. Öyle ki Alwen yürürken her an biryeri bir başkasına sürtüyor, arada bir büyücünün biri ayağına basıyordu. Fakat yanından gelip geçen herkes kafasını çevirip, şüpheli gözlerle ona şöyle bir bakıyordu. Çünkü Alwen, cüppesinin kapişonunu yüzünü örtecek kadar çekmişti, görünmek istemiyordu. Gerçi sağlam bir hayalbozan büyüsü de işini görebilirdi ama bu kadar kalabalık bir yerde biraz tehlikeli görünmüştü gözüne.

Cadde boyunca yürürken, Flourish&Bloots'un önüne gelince durakladı ve hemen içeriye yöneldi. Ufacık kitapçı dükkanı, sokaktakinden çok daha fazla kalabalıktı. Her yerde insanlar, rafların arasında geziniyor, küçük büyücüler okul kitaplarını alıyordu.

Biraz daha ilerledi, itiş kakış geçiyordu büyücülerin arasından. Sonunda ortalardaki büyük rafların birinin önünde aradığı kişinin durmakta olduğunu gördü. Hogwarts'ın genç müdiresi, dalgın dalgın elindeki bir kitabı inceliyordu. İyice yaklaştı ve omzunun üzerinden kitabın vampirlerle ilgili birşey olduğunu gördü.

"Kesinlikle heyecan verici bir konu" diye fısıldadı biraz eğilerek. "Özellikle 20. yüzyıl vampir avı partilerine bakarsan, sevgili ağabeyimin isminin geçtiğini de görebilirsin belki, Müdire Hanım"

tarafından **D'lena N. Lixielnn** Çarş. Tem. 02, 2008 4:17 pm

"Özellikle 20. yüzyıl vampir avı partilerine bakarsan, sevgili ağabeyimin isminin geçtiğini de görebilirsin belki, Müdire Hanım"

Arkasından gelen bu ses ile D'lena ürkmüştü. Adam ona bayağı yaklaşmıştı ki onu ürküten de bu olmuştu. İnsanın nefesini ensesinde hissedip ürkmemesi tuhaf olurdu zaten. Geriye dönmüştü. Alwen Crook gelmişti. D'lena ne diyeceğini bir an kestiremeyerek
"Aslında daha çok var oluş teoremlerine bakmaktaydım. Avlar.. Pek ilgimi çekmiyor. Gerçi zamanla değişebilir. Nasılsınız?" demişti. Konuyu bir anda değiştirmiş ve elindeki kitabı da diğerlerinin yanına koymuştu. Beklediği kişi geldiğine göre kitap bakamazdı. Tabi adam izin verirse değişirdi de izin verir miydi? Bilmiyordu. Adamın sözünün sonundaki takıyı duyunca da garipsemişti. Alışabilir miydi acaba? Adamın gözlerine baktı. Alwen'dan ürküyordu biraz. Kardeşiyle sürekli çatışma halinde olmasına üzülüyordu da. Nasıl bir insan kardeşiyle sürekli çatışma halinde olabilirdi. Belki Alwen alışmıştı. Hep merak etmişti ama hiç soramamıştı. Bu soru işaretleri gözünden belli oluyor muydu bilmiyordu ama biraz çekinmişti. Bakışları masadaki üç kitaba yönelmişti. Sonrasında yeniden Alwen'a dönmüştü."Mesajınızı aldığımda önemli bir şey olduğunu düşünmüştüm. Konuyu burada mı konuşalım yoksa başka bir yere mi gitmek istersiniz?" diye sormuştu nazikçe.

tarafından **Alwen Crook** Çarş. Tem. 02, 2008 8:08 pm

Genç Müdire'nin biraz ürkek halini görünce Alwen gülümsedi. Konuyu burada mı konuşmalıydılar? Başını yavaşça iki yanına çevirerek etrafı süzdü. Fazla kalabalıktı! Yine de üstesinden gelinemeyecek bir şey değil...

Cüppesinin katlarının arasından bir yerden asasını çıkardı. Belli belirsiz bir hareketle şöyle bir salladı. Muhtemelen şimdi ikisinin arasında konuşulanları, tam ortalarından geçen biri bile duyamazdı. Alwen tekrar Bayan Lixieln'e dönünce onun yüzündeki şaşkın ifadeyi yakaladı. Güldü.

"Ah!" dedi. "Kusuruma bakmayın Bayan Lixieln. Yüzümü gizlemek kabalığımı maruz gör lütfen. Şu sıralar Gelecek'te çıkan yazıları gördün mü bilmiyorum! Elizabeth Hurper kafayı üşüttüğümü, Sihir Bakanı da sakıncalı bir suçlu olduğumu düşünürken eskisi kadar rahatça yürüyemez oldum."

Yine güldü. Ayakta kaldıklarının farkına varıp, kitapçının tenha olan arka tarafında ki masalardan birine buyur etti genç bayanı. Oradaki birkaç masanın hepsinde, cadılar ve büyücüler satın almak üzere oldukları kitapları almış, şöyle bir göz gezdiriyorlardı. Fakat boş bir masa lazımdı tabi. Alwen asasını masalardan birinde tek başına oturan bir adama yöneltti. Adam besbelli ki elinde tuttuğu kitabı almaya karar vererek kasaya yöneldi.

Şimdi boş kalan masaya otururlarken, Alwen asasını bir kez daha salladı ve önünde iki kaymakbirası belirdi. Birini Lixieln'e uzattı. "Ateşviskisi ağır kaçar diye düşündüm" dedi gülümseyerek.

tarafından **D'lena N. Lixielnn** Cuma Tem. 04, 2008 6:01 pm

"O sayıyı okumuştum. Biraz rahatsızlık vericiydi." demişti. İçinden de yaşımla ilgili olan konu da sıkıcıydı diye geçirmişti. Kitapçının arka taraflarına gitmişlerdi. Büyü yardımı da olsa ortalıkta konuşulmazdı. Bir masaya geçmişlerdi. Crook kaymakbirası yaratınca D'lena kararsızlıkla baktı. İçkiyi pek sevmezdi. Küçüklüğündeki olaylar yüzünden soğumuştu. Yine de kaba gözükmek istemedi. Crook'a hafifçe gülümsemiş ve
"Haklısınız. Şerefe?" demişti. Kaymakbirasından küçük bir yudum aldı. Ağzının içi tuhaflaşmıştı. Pek zevk alamazdı zaten içerken. Bu yüzden sürekli garipsenen biri olmuştu. Etraftaki insanlara arada bir bakıyordu. Acaba bu insanlar kendisinden nefret eder miydi? Bu soruyu her an düşünüyordu. Bir anlık içsel çatışmadan sonra bunları uzaklaştırdı aklından. Mavi gözleri gri gibi olmuştu Alwen Crook'a bakarken. Acaba konu neydi. Az çok tahmin edebiliyordu ama bu adam onu sürekli şaşırttığından emin olamıyordu. Şişeyi bir kez daha dudaklarına götürdü. Yine ufak bir yudumdan sonra hafifçe öne iteledi. Daha fazla içmeyecekti. Meraklı gözlerle adama bakarken kendini hiç de büyümüş gibi hissetmiyordu açıkçası. Kaç kere eskisi gibi davranmamaya çalışsa da doğal hali buydu. Kendi zamanındaki müdüre benzemeyecekti. O adamdan korkuyordu. Korkulan biri olmak. Bunu istemezdi. Sonuçta eğitimde, arkadaşlıkta kalıcılık ve güven oluşması için insanların gerçek hallerini göstermeleri gerekliydi. Bunu yapabilmek ise cesaret gerektirirdi...

tarafından **Edmond Dantes** C.tesi Tem. 05, 2008 12:37 am

Edmond, içeri girdiğinde adam bir anda atladı.

"Hogwarts, birinci sınıf?"

"Evet efendim!"

"sen hiç merak etme, ben bunları..."

"Edmond Dantes!"

"Edmond Dantes adına Çatlakkazan'a gönderiyorum.Sen gidince orada alırsın."

"şey.., şu kazanı da gönderseniz?"

"Haha, pekâlâ."

Edmond parayı verdi ve kazansız hâlde oradan çıktı.Kedisi omzunda ve asası elindeydi.

Ender Bulunan Kitaplar

Ender Bulunan Kitaplar

Geri: Ender Bulunan Kitaplar

Geri: Ender Bulunan Kitaplar

Geri: Ender Bulunan Kitaplar

Geri: Ender Bulunan Kitaplar

Geri: Ender Bulunan Kitaplar