Deri koltuklu loş köşe...

2 dakika önce gelmişti. Bardan bir cin aldı. Akşam yemeğine çıkmak için çok romantik bir yer olduğu söylenemezdi. Eh Micah da hiç bir zaman romantik olduğunu iddia etmemişti! Nora'nın da umursayacağını sanmıyordu. İçeride gümbür gümbür Good Charlotte'nin 'I just wanna live' parçası çalıyordu. Micah severdi Good Charlotte'u.

Köşede reserve edilmiş masasına doğru yürüdü. iki kişilik deri koltuğa kuruldu, arkasına yaslandı. İçkisinden yudumlayıp sevgilisini beklemeye başladı.

Nora 2-3 dakika geç geldi ortama.Pek şık değildi,ama neyle rahatsa onu giymeye karar vermişti,altında kot,üstünde askılı blüzüyle çıkageldi.Micah'ı aradı gözleriyle,uzakta deri koltukta otururken buldu onu.Gülümseyerek yanına attı kendini
"Uzun zaman oldu,özlettin kendini"dedi gülümseyerek.Farketmese de içten içe özlemişti onu.

'Hmm özledin demek!' dedi yanına oturan sevgilisine göz kırparak. Nora ona şaşkınlıkla bakınca güldü Micah. Nora'nın çenesinden hafifçe kaldırıp yumuşak ama etkili bir şekilde öptü.

'Nasılsın?Dokuz gün dokuz yıl gibi geldi halbuki hiç böyle olacağını düşünmüyordum! Hayret!' dedi bıyık altından gülerek. Nora'ya takılmaktan zevk alıyordu.

'Nasılsın?Dokuz gün dokuz yıl gibi geldi halbuki hiç böyle olacağını düşünmüyordum! Hayret!'
Dokuz gün içinde neler olmamıştı ki!
"Bil bakalım ne oldu?"dedi yeni girdiği işten bahsetmek için.Sonra durdu,onunkini daha çok merak ediyordu
"Dur,önce seninkini sormalıyım.Başvurun kabul edildi mi?"dedi meraklı meraklı.

Micah sırıttı, bu haberi vermek bu akşam en çok istediği şeydi...Onaylarcasına başını salladı kızın çikolata gözlerine bakarak: 'Oldu canım. Yanında Wasps'ın yeni kovalayıcısı oturuyor!' dedi Nora'nın tepkisini merak ederek.

Nora hiç beklemediği bu haberi duyunca şok oldu.
İşlerinin bağlantılı olabileceği hiç aklına gelmemişti.
"Tabi ya."diye düşündü içinden "Micah Falel'ı bu oyundan ayırmak kolay olmazdı.
"Wasp'ın kovalayıcısı mı oldun?"dedi inanmayarak
Ardından heyecanla tekrarladı:
"Wasp'ın kovalayıcısı mı oldun?!!"
"Ben de Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi,İrlanda ve Britanya Karargahı Başkanı oldum!"dedi tek seferde.
Hızlı söylemişti,Micah'ın anladığını umdu.Gülümseyerek tepkisini ölçmek için Micah'a baktı

Micah bir kahkaha patlattı. Sonra durdu, Nora'nın şaşkın yüz ifadesine aynı şaşkınlıkla baktı; 'Şaka yapmıyorsun sen! Şimdi sana hesap vereceğim öyle mi antrenörüm John Curdrems yetmezmiş gibi!!!' dedi eğlenerek. Samimiyetle Nora'ya bakarak 'Harika bir haber elbette bebeğim! Tebrik ederim!' deyip sırtını sıvazladı.
'Eh bir şampanyayı ikimiz de hakettik' dedi.
O anda bir şampanya şişesi havada belirdi. Micah kaşlarını çattı. Bu nerden çıktı şimdi...Ancak bar tarafına baktığında geçen gece onlara hizmet eden dostcanlısı barmen gülümsüyordu. Herşey anlam kazanmıştı. Micah da 'harikasın' anlamında elini yumruk yapıp baş parmağını kaldırdı, tebessümle.
Ardından şampanyayı patlattı ve kadehlere içkiyi büyük bir zevkle doldurdu...

Micah şaka yaptığını düşünmüştü!
Haklıydı,şaka gibiydi çünkü söylediği
Gelecek Postası muhabiri olmayı istemişti önce,şimdiyse Britanya&İrlanda ligi karargahı başkanıydı.Nasıl bu noktaya gelmişti hayret etti.
Gerçi hogwartstan beri ilgiliydi Quidditch ile.Maçları sırf Micah için izlemiyordu...

'Şaka yapmıyorsun sen! Şimdi sana hesap vereceğim öyle mi antrenörüm John Curdrems yetmezmiş gibi!!!'
"Yanılıyorsun,bana hesap verecek olan sen değilsin"dedi sinsi sinsi."Bana antrenörün John Curdrems hesap verecek.Sevinmelisin,senin üstünü azarlama yetkisine sahibim"dedi ellerini ensesinde birleştirerek.Gücüyle böbürlenmek normalde yapmadığı birşeydi,ama daha öncelerde hiç böyle bir güce sahip olamamıştı.Sempatik sempatik gülümsedi.

"Harika bir haber elbette bebeğim! Tebrik ederim!"dedi Micah içten bir ses tonuyla.
Sırtını sıvazladıktan sonra ekledi 'Eh bir şampanyayı ikimiz de hakettik'

Barmenin yolladığı şampanyayı doldururken Nora, Micah Falel hakkında ne kadar az bilgiye sahip olduğunu farketti.Micah da kendisini yeteri kadar tanımıyordu,en azından tanımadığını düşünüyordu:
"Micah Falel..."dedi Nora dalgın dalgın, Micah içkileri kadehlere doldururken.Sorarcasına kendisine baktı genç adam
"Senin hakkında çok az bilgiye sahibim.Evet,amcanın durumunu,quidditch sevdanı,hogwartstayken Melody'den hoşlandığını ve şu an Wasp'ın kovalayıcısı olduğunu biliyorum.Ama tüm bildiğim bu...Bana kendini anlat.Kimsin sen?"Son cümlesini tebessümle bitirdi.

"Micah Falel...'dedi Nora dalgın dalgın... Micah Nora'ya baktı, soran gözlerle.

'Senin hakkında çok az bilgiye sahibim.Evet,amcanın durumunu,quidditch sevdanı,hogwartstayken Melody'den hoşlandığını ve şu an Wasp'ın kovalayıcısı olduğunu biliyorum.Ama tüm bildiğim bu...Bana kendini anlat.Kimsin sen?"Son cümlesini tebessümle bitirdi Nora.

Micah da tebessüm etti, Nora'ya kadehini uzattı. Aslında ne diyeceğini bilmiyordu şaşkındı ve o anda, o da Nora hakkında çok da ele avuca gelen bir bilgiye sahip olmadığını farketti. Ama delicesine seviyordu Nora'yı. Her kim olursa olsun sevmeye devam edecekti. Umardı ki sevdiği kadını doğru tanımış olsun...

Nora sorusuna tatmin edici bir cevap beklerken Micah konuşmadı bir süre, sonra Nora'ya baktı: 'Ne diyeyim sana, nasıl tanıtayım sevdiğime kendimi? İş görüşmesi olsa yeteneklerimi sergileyip biraz da öz geçmişle toparlarım Micah Falel'in kim olduğunu. Aslında yete-...' devamını getirmedi muzipçe Nora'yı süzerek.

'Birbirimizi zamanla tanısak daha doğru olur, öyle koşullar olur ki birbirimizi daha iyi tanırız ya da tanıyamaz hale gelebiliriz. Ancak Micah Falel'in şu an yaygın tanımı: 'Nora'ya aynen bir deli gibi tutulmuş olan adamdır'. 'demişti Nora'nın gözlerine bir salise bile gözünü kırpmadan.

Hoşuna gitmişti Micah'ın söyledikleri,ama beklediği bu değildi.
Zamanla tanımak...
Zamanın onları yanlış tanıtmamasını umdu.Şimdiden gerçek Nora'yı tanımış olmasını...
İçtenlikle sırıttı Micah'a.Şevkatle bakıyordu.
"Evet,belki de zamanla tanımalıyız"
Zaman herşeyin çaresi...miydi?

Sıcak bir öpücük kondurdu yanağına.
Sempatik ve çocuksu...

Nora onu yanağından öpünce içi kıpır kıpır olan Micah, sevgilisine sarıldı ve uzun, ateşli ateşli öpüştüler.

Micah kadehini kaldırdı, Nora'da aynısını yapmıştı, güldüler.

'Yeni işlerimize ve bizi bir araya getiren kadere!' dedi Micah. Kadeh tokuşturdular. Şampanyalarından ilk yudumlarını aldılar.

Micah garson'a işaret etti ve ikisi de somon da karar kıldı, yanına da beyaz şarap.

Micah Nora'nın yanında kendini çok mutlu hissediyordu. Kader...

Şampanyasından yudum alıp düşündü.
Kader...

Onu bulmasını sağlayan şeydi,kader.Beki durduk yere çatlakkazana gitmesinin de nedeniydi.

Kader...

Başını omzuna yaslayıp düşünmeye devam etti bunları.

Arkada slow bir dans müziği çalmaya başlayınca tedirgin oldu.Aklına Hellsfire'daki ilk gece geldi."Ya Micah beni dansa kaldırırsa?"diye düşünmeden edemedi
Onu kıramazdı,ama eve ayakları şiş dönmesini de istemiyordu.
Tedirgin tedirgin Micah'a göz ucuyla baktı.Acaba..?Farketmiş miydi müziği o da?

Micah Nora'yı izliyordu keyifle...Kulağında slow bir müzik...Hayır, hiç bir zaman bu akşamki kadar romantikleşmemişti ve daha fazla ileriye gidip Nora'yı bu slow müzikte dansa kaldırmayı bünyesi kaldırmazdı! Aşkın onu böyle sarsmasından, içindeki bir anlık dans etme dürtüsünden kurtulmaya çabaladı. Zira bu müzikte dans etmekten anlamazdı! Ama şöyle insanı baştan çıkaran kıpır kıpır disko müziğinde yerinde oturmaktan bunalırdı...

Yemeklerini yemeğe devam ederken Micah laf olsun diye sordu: 'Amcanın adı Jason Turner değil mi? Hani yeni Sihir Bakanı Knightley'le çıkıyor, bizim takımdaki çocuklar konuşurken duydum.' dedi ve şarabından bir yudum içip devam etti: 'Soyunma odalarını bilirsin herşeyden bahsediyorlar çocuklar, kızlardan farkımız yok galiba dedikoduda!' güldü. 'Amcanla gerçekten tanışmak isterim, sence iyi olur mu?' diye sordu parıldayan cevap bekleyen gözlerle.

Dans etme gibi bir eylemde bulunmayınca rahatladı Nora.

Yemek sırasında Micah başını kaldırıp Nora'ya baktı:
"Amcanın adı Jason Turner değil mi? Hani yeni Sihir Bakanı Knightley'le çıkıyor, bizim takımdaki çocuklar konuşurken duydum.' dedi ve şarabından bir yudum içip devam etti: 'Soyunma odalarını bilirsin herşeyden bahsediyorlar çocuklar, kızlardan farkımız yok galiba dedikoduda!' güldü. 'Amcanla gerçekten tanışmak isterim, sence iyi olur mu?'

"Amcam değil"dedi Nora gülerek."Kuzenim.Ama neden olmasın,bir ara uğra tanıştırayım seni onunla"Göz kırptı."Aslında ben de amcanla tanışmak isterim.Uygun bir zamanda tabii ki"dedi hafifçe öksürüp.

"Bu somon leziz!"dedi çatalıyla somonu işaret edip kestiği parçayı çiğnerken.

'Ah evet ya nasıl aklımdan çıkmış kuzenindi! Amcamla tanışman iyi mi olur bilmiyorum bayağı inatçı ve huysuz bir ihtiyardır ancak çok severim o ayrı, tabii umarım karşılaştığınızda anlaşabilirsiniz...' deyip yemeğinden bir lokma ağzına attı.

'Onunla aranız nasıl, Jason'la? Evinde rahat mısın?diye sordu.

'Ah evet ya nasıl aklımdan çıkmış kuzenindi! Amcamla tanışman iyi mi olur bilmiyorum bayağı inatçı ve huysuz bir ihtiyardır ancak çok severim o ayrı, tabii umarım karşılaştığınızda anlaşabilirsiniz...'

"Anlaşmak için çaba sarfederim,çok zor olacağını sanmıyorum"dedi neşeyle.

'Onunla aranız nasıl, Jason'la? Evinde rahat mısın?

"Evet"dedi düşünceli düşünceli,bir yandan da kafa sallıyordu "Kocaman bir evi var ve çok dost canlısı.Kardeşim gibi oldu denebilir."
Kuzenini hatırlayıp gülümsedi
"Gerçi son zamanlarda bana zaman ayıramıyor ama..."
Gözlerini Micah'tan ayırmadan şampanyadan büyük bir yudum aldı ve konuşmayı sürdürdü:
"Eee,senin son 9 gününde ne oldu?"dedi meraklı meraklı
"Yeni işinden başka?"

Nora'nın amcasıyla tanışmak isteyişi hoşuna gitmişti, ancak her ne kadar Micah Nora'nın kuzeniyle tanışmak istese de bu onun karnının kasılmasına neden oluyordu. Anlaşamayabilirlerdi elbette...Ancak onunla anlaştıklarını hayal ediyordu, hatta çok iyi anlaştıklarını...

"Eee,senin son 9 gününde ne oldu?"dedi meraklı meraklı Nora.
"Yeni işinden başka?"

Micah içkisinden içiyordu Nora soru sorarken, gülümsedi:

'İşimden başka mı! 6 gündür Wasps kampındayım!' durup düşündü. 'Hmm, benim şu annemin kuzeni Morello'yla görüşecektik geçende, o şifacı, amcamın artan ağrıları için bir iksir hazırlamıştı onu almaya gittim St Mungo'ya yoktu. Evine de gittim ev de boştu. Bana bugün haber gönderdi. Bir kaç gün arkadaşında kalmış,rahatsızlanmış. yarına iksir hazır olurmuş.'dedi düşünceli düşünceli.

'Aslında çok sağlıklı bir kadındır! Onun annen yaşında olduğuna inanamazsın,müthiştir. Umarım bir terslik yoktur.' dedi Nora'ya bakarak. 'Boşver bunları, işine alıştın mı? Başkan Frodo Woodallen, Morello'nun dostudur oradan bilirim, çok şanslısın üssün Bay Woodallen olduğu için.' dedi coşkuyla.

Nora'nın biten şarabını doldurdu.

'İşimden başka mı! 6 gündür Wasps kampındayım!' durup düşündü. 'Hmm, benim şu annemin kuzeni Morello'yla görüşecektik geçende, o şifacı, amcamın artan ağrıları için bir iksir hazırlamıştı onu almaya gittim St Mungo'ya yoktu. Evine de gittim ev de boştu. Bana bugün haber gönderdi. Bir kaç gün arkadaşında kalmış,rahatsızlanmış. yarına iksir hazır olurmuş"
Hayatını amcasına adamıştı,ne talihsiz adam!Onca tedaviye rağmen hala o durumdaydı...İyileşmesini umdu,Micah'ın amcasıyla ilgili mutsuz olmasına dayanamıyordu.

'Boşver bunları, işine alıştın mı? Başkan Frodo Woodallen, Morello'nun dostudur oradan bilirim, çok şanslısın üssün Bay Woodallen olduğu için.' dedi Micah coşkuyla.

"Evet,tanışma fırsatım oldu..."dedi Nora o günü hatırlayıp.İnanılmaz birşey söyler gibi "Gerçekten içten biri,düşündüğüm gibi soğuk ve katı değildi.Kesinlikle çok memnunum"

Ardından işini hatırlayıp surat astı
"İşim pek iyi değil aslında.Tüm gün dosya işi...Bir de bir bücürle uğraştım geçen gün,amcası adına çok üzüldüm..."Durdu

Bu uzun hikaye,önemli de değil zaten.Biliyor musun Hogwarts koridorlarında hoplaya zıplaya indiğim gün dün gibi!"dedi sakince.

"Evet,tanışma fırsatım oldu..."dedi Nora o günü hatırlayıp.İnanılmaz birşey söyler gibi "Gerçekten içten biri,düşündüğüm gibi soğuk ve katı değildi.Kesinlikle çok memnunum"

Micah tebessüm etti: 'Evet içten biridir.' dedi Nora'yı onaylarcasına baş sallayarak.

Sevgilisi suratını astı:"İşim pek iyi değil aslında.Tüm gün dosya işi...

Micah'ın bir kaşı yukarıya kalkmıştı ilgiyle. Ama bişey diyemeden Nora konuyu değiştirdi hemen Hogwarts'taki eski günlerden bahsetmeye başladı...

Micah güldü. 'Hoplaya zıplaya gezmezdin Nora! En azından sana hiç o halde rastlamadım!' dedi eğlenerek. Nora'nın yanağından öpüverdi, bir an durdu sonra yine güldü devam etti. 'Bizim kehanet hocasını hatırlıyorsun değil mi Bay Asholephus, hani şu şişe camı gibi gözlüğü olan, şişman ihtiyar. Ne alem adamdı! Kehanetlerinin tutup tutmadığını hiç öğrenemedik! Çünkü 10 seneden daha yakın bir sürede ne olacağını kehanet etmenin saçma olduğunu herkesin azıcık kafa yorsalar tahmin edebileceğini savunurdu! 3. sınıftaydık biliyorsun; neymiş 10 sene sonra büyük bir ihanete uğrayacakmışım! Kim inanır zırvalıktı hepsi! ' dedi keyifle kıs kıs gülerek. Devam etti: 'Ona bakarsan Herbert'a da 10 çocuğu olacağını söylemişti, düşünebiliyor musun 10 çocuk! O çocuk daha bir kıza merhaba diyebilmiş biri değil!' şimdi kahkaha patlattı.

Aniden yanağını öpmesine şaşırmıştı Micah'ın.Gülümsedi.
'Bizim kehanet hocasını hatırlıyorsun değil mi Bay Asholephus, hani şu şişe camı gibi gözlüğü olan, şişman ihtiyar. Ne alem adamdı!..."
Hatırlıyordu onu,hiç dersine girmemişti.Kendisinin ondan daha çok şey bildiğini savunurdu.Ama yolda çok görmüştü.Yine de inanırdı onun kehanetlerine Nora

"Ben inanırdım kehanetlere"dedi şakayla karışık bir inkarla "Bence gayet haklıydı. Hatırlar mısın,siyah saçlı garip bir Rawenclawlı öğrencinin kaybolacağını söylemişti,ve gerçekleşmişti."Hafifçe dirsek attı "Bence inansan iyi olur..."
Uzun uzun baktı Micah'a..Mutlu görünüyordu.Mutlu olmasına sevindi.
Çenesinden tutup yavaşça kendine çevirdi yüzünü.Bir süre gözlerinde ve dudaklarında gezdi bakışları.Sonra ensesinden kendine doğru yaklaştırdı ve tatlı bir öpücükle ödüllendirdi onu.

Nora'nın onu kendine çekişi ve öpüşüyle Micah bu gecenin harika gittiğini düşündü. Nora onu öptükten sonra Nora'nın beline doladı kolunu ve Nora'nın alnını öptü, durup baktı sevdiğine ve ,gözlerini, burnunu tatlı tatlı öptü öptü... Ardından dudaklarında gezdirdi dudaklarını, gözleri kapalıydı, uzun uzun öpüştüler.

Baktılar birbirlerine doya doya...

Yemekleri bitmişti, içkileri de...Üç saat olmuştu geleli...Ne çabuk geçmişti gece...

Bu gözlere doya doya bakacağını hayal edemezdi hogwartsta öğrenci olan küçük kız.
Micah kendisini öperken o anı aklına geldi. Hep Micah'ı arardı gözleri okulda.
Takip ettiği bile olurdu onu gizli gizli.
Gülümsedi Micah'In dudakları kendisininkinlere değerken.
Kollarını doladı boynuna,sarıldı bir daha sarılamayacakmış gibi.
Tekrar geri çekildi ve baktı gözlerine.Saçlarında gezdirdi parmaklarını Micah'ın. Birşey demek istemiyordu ortamı bozmamak için,sessiz sessiz baktı gözlerine.
İçi kıpır kıpırdı,parmaklarını yüzünde dolaştırdı sakin sakin...

Geceyi, bu büyüyü bozmak zalimlikmiş gibi gelse de bunu yapmak zorundaydı, amcasına bir kaç saate dönmüş olacağını söylemişti, yarım kalan büyücü satrançları vardı ve çok çekişmeli gidiyordu. Amcasını hayal kırıklığına uğratmak veya kaçtığını düşünmesine neden olmak istemiyordu.

Nora'nın sıcak, çikolata rengi gözlerine baktı üzgünce: 'Artık kalkmalıyız hayatım halletmem gereken bir iş var, gitmek zorundayım.' dedi. Kendini gergin, üzgün hissediyordu... Nora'yı bir kez daha öptü dudağından...

Kalktı, hesabı ödedi.

Anlayışla başını salladı.
Evet,kendisi de gitmeliydi zaten.3 saattir buradaydı.
Micah'ın ayrılmasından sonra kendisi de eve gitmek üzere buharlaştı.