Darkknight Köşkü No:13
1 sayfadaki 1 sayfası
Alex Darkknight- Borgin&Burkes Sahibi
- Mesaj Sayısı : 39
Kayıt tarihi : 29/07/08
Geri: Darkknight Köşkü No:13
Alex arkasında büyü aracılığıyla uçurulmuş iki cesetle köşkün büyük ve ürkütücü banyosuna girdi. Banyo tamamiyle mum ışıklarıyla aydınaltılmıştı. Beyaz fayanslarda ve küvette kurumuş kan lekeleri vardı. Duvarlardan birinde büyük ve keskin yüzü kanla kıpkırmızı olmuş olan bir balta vardı. Alex arkasında kanlı ayak izleri bırakarak küvete doğru ilerledi. Uçarak onu takip eden cesetleri küvetin önüne bıraktı. Cesetlerden birisi bayandı ve birisi de erkek. İki küçük sevgiliydi bunlar. Ölmelerine neden olacak bir şey de yapmamışlardı. Sadece birbirlerine sevgiyle bakıyorlardı ve aşk dolu sözler söylüyorlardı. Alex'in içindeki sevgiye ve aşka tamamen düşman olan iblisin onları öldürmesi için bu kadarı bile yeterliydi. Ve Alex onları gördüğü anda ikisinide ölümcül lanetle tanıştırmıştı. Ölümleri o kadar ani olmuştu ki yüzlerindeki sevgi ve aşk ile dolu gülümseme ifadeleri yerini korumuştu. Ama bu da uzun sürmemişti. Çünkü Alex bu ifadeleri tamamen yok etmek için ikisininde yüzünü tanınmayacak bir hale getirene kadar parçalamıştı. Şimdi de bu iki sevgilinin kanlarında kan banyosu yapmak için onları köşküne getirmişti.
Alex donuk bakışlarını önce küvetin yanındaki iki cesete çevirdi. Sonra cesetlerin boyunlarını küvetin kenarına koydu. Cesetlerin parçalanmış başları küvetin içinde bedenleri ise küvetin dışındaydı. Küveti dolduracak olan kanalrdan ilk damlalar parçalanmış yüzlerinden küvete düştü. Alex onları yerleştirdikten sonra duvardaki büyük ve kanlı baltayı eline aldı. Elindeki baltayla cesetlerin yanına yaklaştı ve baltayı havaya kaldırıp hızlı bir şekilde cesetlerden birinin boynuna indirdi. Banyoda kellenin küvete düşerken çıkardığı küçük patırtı sesleri duyuldu. Bunu bir musluktan hızlı bir şekilde akan su sesi izledi. Ama akan su değil kandı. Akıtan da musluk değil başsız bir cesetti. Alex aynı işlemi diğer ceset içinde uyguladı. Sonra yarıya kadar kanla dolmuş olan küvetin içinden iki kelleyide çıkarıp banyonun bir kenarına fırlattı. Küvetin içinin tamamen kanla dolmasını beklerken bir sigara yaktı ve küçük bir sandalyeye oturdu. Sigarasını bitirdikten sonra ucunu parmaklarıyla söndürerek başları attığı yere fırlattı. Yavaş adımlarla küvetin yanına gitti ve neredeyse tamamen dolmuş olan küvete elini sokup çıkardı. Kanla ıslanmış olan elini gözlerinin önüne getirip bir süre baktı. Sonra iki başsız cesedide başlarının olduğu tarafa fırlattı. Üzerindeki kıyafetleri çıkardıktan sonra taze ve sıcak kanla dolu küvete girdi. Yorucu bir günden sonra güzel bir kan banyosu çok dinlendirici oluyor diye düşündü. Küvetin içine uzandı ve başını arkasına yasladı. Kanlı ellerini gözlerinin önüne getirip baktı bir süre. Bu ellerle ne çok insanı katletmişti. Kimi zaman bir sebebi vardı ama çoğu zaman sebepsizdi. Sırf eğlenmek için öldürdüğü anlar öyle çoktu ki. Ellerini tekrarküvete indirdi ve gözleri kapattı. Geçmişiyle ilgili anılar canlandı beyninde. Çoğu zaman birbiriyle bağlantısız, kopuk anılar.
Özellikle iblisle tanışıp onu içine kabuş ettiği andan öncesini neredeyse hiç hatırlamıyordu. Bir ara çok sevdiği ama öldürdüğü ailesini hatırlamakta zorlanıyordu. Onları niye öldürdüğünü bilmiyordu. aslında iblis ona onu sevmediklerini ve ondan nefret ettiklerini söylemişti. Bu konuda ona bir çok yalan söyleyerek onu kendisine inandırmıştı. İçine girdiği günden beri ailesinden nefret etmesi için herşeyi yapmıştı ve başarmıştı. Ona nefreti öğretmiş ve benimsetmişti. Ve henüz 15 yaşındayken yeni öğrendiği ölümcül laneti onların üzerinde denmesine neden olmuştu. Bir gecede tüm aileyisini yok etmişti. Küçük kardeşi Keira dışında tüm ailesini. İblis Alexin kontrolünü tamamen kendi eline almışken tüm aileyi yok etmişti. Ama keira'yı bulamadan Alex üzeirndeki kontrolünü yitirmişti ve oradan uzaklaşmışlardı. Alex o günü hatırlayınca yüzünde küçük bir üzgünlük ve belki pişmanlık ifadesi gelip geçti. Beyninde şeytani bir ses yankılandı. "Sakın pişmanlık duyma Alex doğru olanı yaptık biz. Seni nankör ve yalancı olan sevgiden kurtardık." dedi. Alex'in yüzüne yine o şeytani gülümseme yerleşti. Ailesi ile ilgili anılarını beyninden uzaklaştırdı ama bu sefer daha kötü bir anısı canlandı beyninde. ilk aşkı Samantha ile geçirdiği o güzel günler ve onu öldürdüğü gün... Şeytanla birleştikten sonra ilk defa birisini sevmişti ama uzun sürmemişti bu. İblis izin vermemişti. Onunla geçirdiği güzel bir günde Alex'in kontrolünü eline alarak Samantha'yı öldürmüştü sinsice. Öpüşürlerken yapmıştı bunu. Alex bu konuda iblisle çok tartışmıştı. Ondan kurtulmak için planlar düşünmeye bile başlamıştı ama bu onun zararına olmuştu. İblis uzun bir süre onun kontrolünü ele almıştı ve onun bedenine zarar vermişti. Bu anlar Alex'in aklına gelince sinirle "onu nedensiz yere öldürmüştün" dedi. Aniden beynine bir sancı saplandı ve " Yeter. Yaptıklarımı sorgulamaktan vazgeç. Bu sana ancak zarar verir. Şimdi geçmişinle ilgili düşünceleri beyninden at ve daha önemli şeyleri düşün" dedi. Alex önce ona karşı çıkmak istedi. Yaptığı şeyleri sorgulamaya devam etmek istedi ama kafasında aynı sancıyı tekarar hissedince vazgeçti. Nefesini tutup kafasını kanın içine daldırdı. Ciğerlerinde tuttuğu hava tamamen tükendiğinde başını çıkardı ve derin bir nefes alıp arkasına yaslandı. Gözleri bir an için kırmızı kırmızı parladı ve tekrar eski halini aldı. Şimdi geçmişini düşünmüyordu. Öldürülecekler listesini düşünüyordu ve en başta da küçük kardeşi Keira vardı.
Alex donuk bakışlarını önce küvetin yanındaki iki cesete çevirdi. Sonra cesetlerin boyunlarını küvetin kenarına koydu. Cesetlerin parçalanmış başları küvetin içinde bedenleri ise küvetin dışındaydı. Küveti dolduracak olan kanalrdan ilk damlalar parçalanmış yüzlerinden küvete düştü. Alex onları yerleştirdikten sonra duvardaki büyük ve kanlı baltayı eline aldı. Elindeki baltayla cesetlerin yanına yaklaştı ve baltayı havaya kaldırıp hızlı bir şekilde cesetlerden birinin boynuna indirdi. Banyoda kellenin küvete düşerken çıkardığı küçük patırtı sesleri duyuldu. Bunu bir musluktan hızlı bir şekilde akan su sesi izledi. Ama akan su değil kandı. Akıtan da musluk değil başsız bir cesetti. Alex aynı işlemi diğer ceset içinde uyguladı. Sonra yarıya kadar kanla dolmuş olan küvetin içinden iki kelleyide çıkarıp banyonun bir kenarına fırlattı. Küvetin içinin tamamen kanla dolmasını beklerken bir sigara yaktı ve küçük bir sandalyeye oturdu. Sigarasını bitirdikten sonra ucunu parmaklarıyla söndürerek başları attığı yere fırlattı. Yavaş adımlarla küvetin yanına gitti ve neredeyse tamamen dolmuş olan küvete elini sokup çıkardı. Kanla ıslanmış olan elini gözlerinin önüne getirip bir süre baktı. Sonra iki başsız cesedide başlarının olduğu tarafa fırlattı. Üzerindeki kıyafetleri çıkardıktan sonra taze ve sıcak kanla dolu küvete girdi. Yorucu bir günden sonra güzel bir kan banyosu çok dinlendirici oluyor diye düşündü. Küvetin içine uzandı ve başını arkasına yasladı. Kanlı ellerini gözlerinin önüne getirip baktı bir süre. Bu ellerle ne çok insanı katletmişti. Kimi zaman bir sebebi vardı ama çoğu zaman sebepsizdi. Sırf eğlenmek için öldürdüğü anlar öyle çoktu ki. Ellerini tekrarküvete indirdi ve gözleri kapattı. Geçmişiyle ilgili anılar canlandı beyninde. Çoğu zaman birbiriyle bağlantısız, kopuk anılar.
Özellikle iblisle tanışıp onu içine kabuş ettiği andan öncesini neredeyse hiç hatırlamıyordu. Bir ara çok sevdiği ama öldürdüğü ailesini hatırlamakta zorlanıyordu. Onları niye öldürdüğünü bilmiyordu. aslında iblis ona onu sevmediklerini ve ondan nefret ettiklerini söylemişti. Bu konuda ona bir çok yalan söyleyerek onu kendisine inandırmıştı. İçine girdiği günden beri ailesinden nefret etmesi için herşeyi yapmıştı ve başarmıştı. Ona nefreti öğretmiş ve benimsetmişti. Ve henüz 15 yaşındayken yeni öğrendiği ölümcül laneti onların üzerinde denmesine neden olmuştu. Bir gecede tüm aileyisini yok etmişti. Küçük kardeşi Keira dışında tüm ailesini. İblis Alexin kontrolünü tamamen kendi eline almışken tüm aileyi yok etmişti. Ama keira'yı bulamadan Alex üzeirndeki kontrolünü yitirmişti ve oradan uzaklaşmışlardı. Alex o günü hatırlayınca yüzünde küçük bir üzgünlük ve belki pişmanlık ifadesi gelip geçti. Beyninde şeytani bir ses yankılandı. "Sakın pişmanlık duyma Alex doğru olanı yaptık biz. Seni nankör ve yalancı olan sevgiden kurtardık." dedi. Alex'in yüzüne yine o şeytani gülümseme yerleşti. Ailesi ile ilgili anılarını beyninden uzaklaştırdı ama bu sefer daha kötü bir anısı canlandı beyninde. ilk aşkı Samantha ile geçirdiği o güzel günler ve onu öldürdüğü gün... Şeytanla birleştikten sonra ilk defa birisini sevmişti ama uzun sürmemişti bu. İblis izin vermemişti. Onunla geçirdiği güzel bir günde Alex'in kontrolünü eline alarak Samantha'yı öldürmüştü sinsice. Öpüşürlerken yapmıştı bunu. Alex bu konuda iblisle çok tartışmıştı. Ondan kurtulmak için planlar düşünmeye bile başlamıştı ama bu onun zararına olmuştu. İblis uzun bir süre onun kontrolünü ele almıştı ve onun bedenine zarar vermişti. Bu anlar Alex'in aklına gelince sinirle "onu nedensiz yere öldürmüştün" dedi. Aniden beynine bir sancı saplandı ve " Yeter. Yaptıklarımı sorgulamaktan vazgeç. Bu sana ancak zarar verir. Şimdi geçmişinle ilgili düşünceleri beyninden at ve daha önemli şeyleri düşün" dedi. Alex önce ona karşı çıkmak istedi. Yaptığı şeyleri sorgulamaya devam etmek istedi ama kafasında aynı sancıyı tekarar hissedince vazgeçti. Nefesini tutup kafasını kanın içine daldırdı. Ciğerlerinde tuttuğu hava tamamen tükendiğinde başını çıkardı ve derin bir nefes alıp arkasına yaslandı. Gözleri bir an için kırmızı kırmızı parladı ve tekrar eski halini aldı. Şimdi geçmişini düşünmüyordu. Öldürülecekler listesini düşünüyordu ve en başta da küçük kardeşi Keira vardı.
Alex Darkknight- Borgin&Burkes Sahibi
- Mesaj Sayısı : 39
Kayıt tarihi : 29/07/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz