~Kütüphane 12.No'lu masa~

Kütüphane kapısı hafifçe aralanmıştı. İçeriye giren kişi Eragon'du. Eragon hemen kendisine bir masa çekti ve K.S.K.S. öğretmeninin vermiş olduğu ödevi düşünmeye başladı. Gerçekten de bu ödevi çok iyi bir şekilde profesöre sunmak istiyordu. Bu ilk itibardı. Bunları düşünürken bir yandan da ödevine ekleyebileceği cevaplar arıyordu içten içe...
Bu sırada içeri yine kendi yaşlarında bir oğlan girdi. Eragon onu daha önce bir kaç defa görmüştü ama hiç tanışma imkanı bulamamıştı. Çocuk yavaşça oğlanın yanına doğru yürümeye başladı...

Micah dersten sonra kendini kütüphaneye attı. İlk defa geliyordu buraya. Kitap kokusu diye birşey varsa işte kütüphane öyle kokuyordu. Yıllara meydan okumuşları, çağdaş baskılar, nice ilim bilgileri, tarih ya da elinizi değdirmeye çekindikleriniz... Öyle ki yasak taraf Micah'ı çok cezbetti. Bir gün oraya girmeliydi! Bunu aklının bir köşesine not etti.

Karşı tarafta Revaclawlı bir çocuk ödev yapıyordu. Micah ona doğru yürüdü ve usulca yanındaki sandalyeye oturdu. Sonra sarı saçlı oğlana dönüp 'Kolay gelsin' dedi fısıldıyarak. Hafif tebessüm etti.

Sonra K.S.K.S kitabını çıkardı, biliyordu ki bu ödevi bugün yapmazsa bir daha elini sürmeyecekti.

Eragon çocuğa karşılık olarak:
"merhaba..."dedi. " bende ödevimi yapıyordum... Karanlık sanatlar işte..."dedi ve biran sustu. Bir kere önünde bulunan kağıda baktıktan sonra geri çocuğa döndü:
"Adın neydi acaba?"

'Micah Falel.' dedi duraksadı, tereddütle 'Senin adın Eragon yanılmıyorsam?' durdu ve Eragon'a baktı bir an. Çocuk itiraz etmemiş, sırıtmıştı. Micah'ta gülümsedi içtenlikle.'Tanıştığıma memnun oldum o zaman!' dedi Micah. İçinden keşke en iyi arkadaşım olsa diye düşündü, çünkü pek arkadaşı yoktu daha ve bu çocuğu sevmişti.

Eragon çocuğa ısınmıştı. Yanına oturan çocuk anlaşılan birşeyler düşünmekteydi. Eragon ona bakarak:
" Kütüphane'ye ne için geldin..."dedi.
Bunu söylerken bir an sırıtmıştı.

K.S.K.S. kitabının ilk bölümünü açtı. Eragon'a dönerek:

'Şu K.S.K.S ödevi için! Bugün yapmazsam bir daha sürüklenir.' bir an durdu. 'Prof. Fexetura hakkında ne düşünüyorsun? Bence ders anlatımı iyi ama fazla disiplinli birine benziyor. Hafif bir laubalilikte insanı patlar uçlu kelekere çevirebilirmiş gibi bakıyor.' diyerek güldü sessizce.

"Patlar uçlu kelekerler..."
Eragon neyseki bu kelimeyi diagon yolu'nda baykuşunu alırken bir başka müşteriden duymuştu da ne olduğunu merak edip araştırmıştı. Yoksa şimdi çocuğun karşısında saf saf ne demeye çalıştığını anlamaya çalışırdı.
Çocuğun dediklerine cevap olarak çok sesizce güldü. İnsanların onlardan rahatsız olmalarını istemezdi.
Ardından önünde bulunan kitapları göstererek:
"Ben zaten ödevi yapmaya başlamıştım... İstersen sen de bu kitaplardan yararlanabilirsin yani en azından bu ödevle ilgili tüm kitapları topladım.." dedi ve çocuğa tekrar bakıp sırıttı.
Micah'ın bir yandan cevap vermesini beklerken bir yandan da ödevinin geri kalan kısmını yapmaya başlamıştı...

Micah ile Eragon K.S.K.S ödevlerini büyük bir hevesle yaptılar, çok uzun sürmedi ödevleri neyseki; akşam yemeğine kadar iki kere büyücü satrancı oynadılar , ikisindede Eragon onu mat etmişti, ardından bahçede biraz yürüyüş yaptılar. Akşam yemeği vakti gelince aynı binada olmadıkları için ikisi de bunu belli etmese üzülmüştü. Kendi binalarının masalarına akşam yemeği yemek için gittiler.