lilien niveoreed marlen'in odası

Lilien bakanlık fıskiyesinin hemen yanı başına cisimlendi.Her sabah yaptığı gibi saçını ve cüppesini düzeltti.Kendini güzel ve hazır hisettikten sonra yavaşca asonsöre yürüdü. Asonsöre bindiğinde kimsenin orada olmayışına sevindi, nedense bu sabah kimseyle konuşmak istemiyordu. Asonsörden indiğinde birden bir ses silsilesi ve havada uçuşan mektuplar etrafını sarınca yüzünü buruşturdu. Hızla odasına yürüdü, güneşli bir gündü parıl parıl güneş ışığı Lilien'in yürüdüğü koridordaki duvarlarda kendi gölgesini oluşturuyordu.Lilien güneşten rahatsız olmuş ve gözlerini kapamıştı. Kroidorun sonundaki odasının kapısını açtı. perdeleri kapalı ışıksız odasına girince gülümsedi. Kapıyı sessizce kapadı çalışanları onu geldiğini öğrenince ellerinde birsürü iş dosyalarıyla kapısında gümbürdeti veriyorlardı hemen.Ama Lilien çalışmadan önce en azından bir sabah kahvesini hakettiğini düşünüyordu.
Odada ki bütün perdeler kapalı olmasına rağmen güzel ve şık odaydı burası.Ve kesinlikle düzenliydi. Koltuğu rahattı ve koltuğunun hemen arkasında en sevdiği Quidditch takımı olan güllelerin posteri asılıydı.Ve onun etrafında özenle asılmış her resimde farklı bir durumda bulunduğu kendi resimleri vardı. Masasının çaprazında pencere vardı, bu pencerenin perdeleri genelde kapalı olurdu.Sadece havanın yağmurlu olduğu zamanlarda açardı bu pencereyi Lilien. Masasının karşısında çok şık bir şöminesi vardı.Üstünde ise koca bir çanak dolusu uçuç tozu, herkezin aksine o uçuç tozuyla seyahat etmeyi severdi. Erken gelmek istediği zaman ve biraz iş öncesi dinlenmek ve düşünmek isterse cisimlenirdi.Masasının hemen önünde misafirleri için iki tane rahat dizayn edilmiş tekli koltuk vardı.
Lilien rahat koltuğuna oturdu.Derin bir nefes aldı. Asasının bir hareketiyle güzel sıcak bir kahve yarattı. Dışardaki koşuşturmacada henüz olmadığını sevinerek höpürdete höpürdete kahvesini içmeye koyuldu.

Havada kendi halinde süzülen bir parşömen, Bakanlık kolidorların köşeleri döne döne ilerliyordu. Çok süratliydi, çünkü acil bir görevi vardı. Uluslararası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı'nın Odası'nın önüne gelince patinaj yaparak durdu, kapının altında ki ufacık boşluktan içeriye daldı. Daire Başkanı orada oturuyordu.

Sonra parşömen bir ağız şeklini aldı ve Sihir Bakanı'nın sesiyle konuşmaya başladı: "Liecheinstein Ülkesi'nin Sihir Bakanı biraz sonra teşrif edecek. Lütfen hemen odama gelin, Bayan Marlen!"