Esrar Dairesi Başkanı Jason Turner'ın Odası

Jason sonunda yeni işine başlamıştı.İlk işi de odayı yeniden dekore etmek olmuştu.Kendince odaya iyi bir görünüm kazandırmıştı.Şimdi de en nefret ettiği şeyi yapıyordu.İmzalar...
Terfiye sevinmişti ama sevmiyordu bu işi.Esrar Dairesi!Böyle soyut konularla ilgilenmeyi sevmiyordu işte..Ve pek de mutlu olduğu söylenemezdi şu an.Keira varken burada imzalarla uğraşmak oldukça can sıkıcıydı...
Tam işine dalmıştı ki kapısı çaldı.Ve gir demesine zaman kalmadan kapı açıldı.Jason kaşlarını çatmış bir halde kimin gireceğini beklerken alımlı bir cadının kafası içeri doğru uzandı....
Cadı Jason'ın içeri olduğunu görür görmez daldı odaya.Jason neye uğradığını şaşırmıştı.Yüzü buruştu genç büyücünün.Tanıyordu bu cadıyı.Eski işinden tanıyordu.`Lanet olsun!` diye tısladı kendi duyabileceği bir sesle.Bu Jessica Balnet idi.Evet ta kendisiydi.Ama son gördüğünden çok daha çekiciydi.Ve sarhoş değildi bu sefer....
Jason içinden `Tam güne yakışan bir final!` diye söylendi.Bayan Balnet karşısında gülümsüyordu:
"Jason!Seni çok özledim hayatım!".
Jason iğrenmişcsine bakıyordu Bayan Balnet'a:"Jessica!Neden geldin buraya...Sana son sözümü söylediğimi sanıyordum...".Jessica ciddileşti.Karşısına oturdu hemen Jason'ın:
"Ee tabi koskoca Bakan'ın yanında sıradan bir daire başkanı neye yarar değil mi?".Bu arada sigarasını çıkardı.Odayı gözden geçirirken tekrar yumuşadı:
"Aşkım!Esrar Dairesi'nde çalışmak istiyorum!".Jason'a dönerek gülümsedi masumca.Jason sinirleniyordu.Tam konuşmaya başlıyordu ki Jessica tekrar girdi söze:
"Bu odanın her köşesinde sevişmek istiyorum seninle...Tıpkı eski odanda olduğu gibi...".Göz kırptı Jason'a şehvetli bir şekilde.....

Jason ciddileşti iyice:
"Bak Jessica!Kendime yepyeni bir hayat kurdum...".Bakışları alevlendi bir an: "Ve bunu yıkmana izin vermem!...Keira'yı seviyorum!".Jessica da sinirlenmişti bunun üzerine.Sigarasını karşı duvara fırlattı ve hiddetle ayağa kalktı:
"Ama sabahları odanıza çağırıp sevişmek için ikna etmeye çalışırken böyle söylemiyordunuz Bay Turner!".Jason geriliyordu.Koltuğuna yapıştı iyice:
"Jessica!..Bitti!Unut beni!...".Söyleyecek bir şeyler bulamıyordu pek.Jessica'nın aklına bir şeyler gelmiş gibiydi.İmalı bir bakış atıp kapıya doğru ilerledi bir kaç adım:
"Bakan'a ulaşmak bir büyücü için en kolay şeylerin başında gelir sanırım...".Jason bir lanet daha çekti.Yavaşça ayağa kalktı:
"Jessica!Tamam sakin ol!...".Çok zor olsa da tamamladı sözlerini Jessica'ya bakamadan:
"İşin için bir şeyler ayarlamaya çalışırım...".Jessica gülümsedi tekrar.Kapıya biraz daha yaklaştı:
"Seni o bakan bozuntusuna bırakmayacağım...".Kapıyı açıp dışarı bir adım attı.Sonra başını içeri uzatıp Jason'a bir öpücük yolladı:
"Aşkım yarın başlıyorum işe...Hmm eğer bana bu konuda mani olan çıkarsa hakkımı sayın BAKAN karşısında ararım....".Tekrar gülümsedi ve kapıyı çarparak odadan ayrıldı...
Jason ise onun gidişini izlerken lanet üstüne lanet yağdırıyordu...

Jason iki elini ensesinde birleştirdi.Sinirlenmişti iyice.Ardından elini masanın üzerindeki kül tablasına götürdü:
"Ahhh!Lanet olsun!" diye haykırırken kül tablasını henüz bir kaç dakika önce kapanan kapıya fırlattı:
"Sürtük!...Sürtük!...Aşağılık Sürtük!".Yırtıyordu kendini Jason.Yüzündeki damarları yine belirginleşmeye başlıyordu....
İsteksiz bir şekilde koltuğuna oturdu ve Jessica'nın başvurusu için telefona sarıldı....